Sevgiden önceki Umutsuzluk

Bir an için umutsuzluğa kapıldığımda, kendimi gerçek sevginin, gülümseten fragmanlarında bulurum.

Uzun uğraşlardan sonra kazanılmış bir başarıdan sonra duyulan gurur yada eşinin hamile olduğu haberini alan bir erkek…kızını yıllar sonra havaalanında karşılayan bir baba veya mezuniyet fotoğrafı için makinenin karşısına geçen öğrenciler… birçok şeyden habersiz parkta birbirlerini kovalayan çocuklar, güneşi fırsat bilen çimlerin üzerine öylece uzanmış sevgililer…

Umutsuzluk;

O kadar zor ki bu dünyada, çevremde bu kadar sevgi varken, her yerde sevgi varken… Belkide tek ihtiyacımız olan biraz sevmek…

Her sabah yastıktan başımızı kaldırdığımızda ne düşünüyoruz?

Nasıl bir güne uyanıyoruz?

Parmaklarımızla ovuşturduğumuz göz kapaklarımızı biraz kaldırdığımızda, odaya giren aydınlığı karşılamak, yeni bir güne başlamanın verdiği iç huzurunu yakalamak, düşünsene yeniden başladığını, yüzünü yıkamak, dişlerini fırçalamak, tıraş olmak, burun kıllarını kesmek, makyaj yapmak, parfum sıkmak, temiz elbiseler giyinmek.

Yüzümüzdeki izleri temizleyecek olan belkide biraz sevgi. Gömleğini ütülü gösterecek şey sevgi. Eksik bulduğun her yönünün, senin farklılığın olduğuna inandırmak kendine, hatalarının sana Tanrı’nın bir lütfu olduğuna inanmak. Şakacıktan değil de, düpedüz bir hayatın en süt kaymağı kıvamında, çilekli milkshake tadındaki hikâyelerine kanmak. Bir kısmı kokuşan bu insanları toplayıp çöp tenekesine atmak değil de belki, birazını toplayıp buzdolabına kaldırmak, bir şans daha vermek belkide.

Yoksa düşünsene, dolduramadığın bardaklarının, kazanamadığın paralarının, olduramadığın işlerin peşine düşecek olsan, saniyesine hükmedemediğin bu zamanın içinde, hızla geçen ve göremediğin bir alt yazıdan ibaret kalır hayatın.

Ha’di! gel! bir şans daha ver kendine, yarın sabah uyandığında yarının geçmişinden farklı olacağına inandır kendini. İyi yada kötü olması değil mesele, mesele farklı olması, ve biliyormusun, öncelikle gülümse. Bence büyük günler, büyük gülümsemelerle başlamalı, etraftaki fikir katillerine inat…

Düğüne 7 gün kala…

#sevgi #umutsuzluk #elizabethgilbert #yeduaetsev #benimgagorikpsikopatolojim

Sevgiden önceki Umutsuzluk” üzerine 6 yorum

  1. Sabahları uyandığımda yıllardır içimden bir şey sayıyorum ve ne saydığımı bilmiyorum. Hani askerler sabaha uyanırlar da yüz elli altı gün kaldı derler ya… Öyle bir şey. Bir şeyin bitmesini beklemek ama neyin bitmesi için gün saydığını bilmemek… Farklılık mı? Fark yaratmak statükonun temellerinden sarsılmasıyla mümkün olur ancak; diye düşünüyorum.

    Liked by 1 kişi

    1. dostum haklisin farklilik statükonun yıkılmasiyla olur hatta. birazcik kandirmayalimmi kendimizi iyide… yani somurtalimmi… sevgi olursa bence saf sevgi gercek sevgi… bi sekilde anlarlar anlariz. yoksa oyalan dunya o yalan dunya…ama insani mahlukat bu ki sınırlı omrune amaci kendinden yanmali eserler sigdirmaya calisiyor. hani hic tukenmeden ben gocsem bile yansa orda alevi, motor hep acik kalsin istiyo. bunun da temeli sevgi be dostum.. hayvani bilcumle nebatati hadi onu gec su insani diom insani sevsek biraz….amannn ne bilim yaslaniyorum heralde oyle iste geldiler… senin dedigin daha dogru aslinda…

      Liked by 1 kişi

      1. Keşke sevginin ve umudun gerekli olduğunu söyleyebilsem. Hayvan ve insan ve hatta bitkisever olmadığımı söylediğimde insanlar şaşırıyorlar. Oysa her insanın kolaylıkla öldürdüğü canlıların hiçbirinden daha üstün olmadığımı düşündüğüm için, içinde ister istemez kibri barındıran sevgi hissine karşı hiçbir yakınlık duymuyor, önüme geleni geldiği şekliyle yaşıyorum. Toprağa bağlandığımızdan bu yana hangi günümüz bir öncekinden temelde farklı sence? Bin bir farklılık sayılabilir ama yarın yaşayacağımız en değişik gün bile bu gezegende yaşayan milyonların rutini olacak. Somurtmayalım ama haklısın. Belki müstehzi bir tebessüm yeterli…

        Liked by 1 kişi

      2. bu guzeldi☺ her harfine katiliyorum. ancak insan diyoruz ya insan burda sanki bir zayif yanimiz var iste. o yanimiz bizi her seferinde zor duruma dusuruyor. hani bundandirki bir Ne bir Kürk ister bu şen Gönlüm.
        Ne bir Han nede Saray,
        Ye ic eylen cok kisa ömrün.
        Sev Cünkü Sevmek en kolay.

        Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s